1.Sıradan İnsanlar (Ordinary People)-1980
1980 yılında
usta oyuncu Robert Redford'un ilk yönetmenlik denemesi.
Jarret ailesinin iki oğlundan biri, bir deniz kazasında hayatını kaybetmiştir. Bu olaya tanık olan küçük kardeş yaşadığı bunalım sonucu intihar girişiminde bulunmuş ve son anda kurtarılmıştır. Uzun süren bir hastane tedavisinin ardından okuluna geri dönsede çevreye uyum sağlamakta zorlanmaktadır. Conrad'ın bu içine kapalı durumu özellikle babasını çok endişelendirmektedir. Ancak annesi için aynı şey geçerli değildir. Annesi, yaşanılan bu dram sonucu oğluna mesafe koymuştur. İnsanlara, ailesinin eskisi gibi olduğunu gösterme amacı gütmektedir. Bu sırada Conrad bir psikolog olan Dr. Berger ile konuşmakta ve düzelmeye çabalamaktadır.
Jarret ailesinin iki oğlundan biri, bir deniz kazasında hayatını kaybetmiştir. Bu olaya tanık olan küçük kardeş yaşadığı bunalım sonucu intihar girişiminde bulunmuş ve son anda kurtarılmıştır. Uzun süren bir hastane tedavisinin ardından okuluna geri dönsede çevreye uyum sağlamakta zorlanmaktadır. Conrad'ın bu içine kapalı durumu özellikle babasını çok endişelendirmektedir. Ancak annesi için aynı şey geçerli değildir. Annesi, yaşanılan bu dram sonucu oğluna mesafe koymuştur. İnsanlara, ailesinin eskisi gibi olduğunu gösterme amacı gütmektedir. Bu sırada Conrad bir psikolog olan Dr. Berger ile konuşmakta ve düzelmeye çabalamaktadır.
2.Dağların Prensi (The Prince Of Tides)-1991
Amerikan eğlence aleminin
“grande dame”ı Barbra Streisand, hem yönetmenliğini yapıp hem de başrolünde
oynadığı aşk filmiyle karşımızda. Oscarlı oyuncu ve şarkıcı Streisand, sinemada
yönetmen olarak başarıya ilk kez 1991’deki Prince of Tides ile ulaştı. Barbra
Streisand, filmde geçmişleri, yetişme tarzları farklı, ama mutsuz deneyimleri
nedeniyle aralarında bir bağlantı kurmuş iki kişinin hikayesini anlatıyor. Pat
Conroy’un romanından beyazperdeye uyarlanan hikayede Tom Wingo (Nick Nolte)
işsiz, amaçsız bir Amerikan futbolu koçu. Onu sevmeyen bir kadınla (Blythe
Danner) evli. İkiz kardeşi (Melinda Dillon) intihar girişiminde bulununca New
York’a gidiyor ve onun psikiyatrı Susan Lowenstein (Barbra Streisand) ile
tanışıyor.
3-Donnie Darko-Karanlık Yolculuk-2001
80’lerin
sonunda geçen öyküde, Donnie Darko adında 16 yaşında bir genç, bazı
gerçek olmayan görüntüler görmeye başlıyor. Özellikle de tavşan kostümlü bir
adam beliriyor sık sık. Çevresiyle uyum sorunu yaşayan genç, ailesinin ve
okulun kendisi için çizdiği yoldan ayrılıp, esrarengiz misafirinin izinden
gidecektir...
80’lerin
gençlik filmleri, bilim kurgu ve korku filmlerinin, tüyler ürpertici karışımı
olarak tanımlanabilecek film, son dönemin en ilgi çekici bağımsız yapımlarından
biri.
4.Saksı Olmanın Faydaları-2013
Charlie,
arkadaşları tarafından daima küçümsenen ve görmezden gelinen, kendi
dünyasındaki kişisel sorunlarıyla boğuşmakta olan sorunlu bir gençtir. Gerek
sınıf gerekse okul arkadaşlarının acımasızca alay ettiği Charlie, en yakın
arkadaşının intihara teşebbüs etmesiyle iyice dibe batar. Aynı sene liseye
başlar. Bu yeni okulda tanıştığı iki kardeş, Sam ve Patrick'in kendisini
arkadaş olarak kabul etmeleri başlarda imkansız gibi görünse de kısa zaman
içerisinde yakın arkadaş olurlar. İki kardeş, son derece çekingen bir genç olan
Charlie'yi uyandırıp ona hayattan zevk almayı öğretmeye başlarlar. Charlie, her
daim bir kenarda beklemekte olan çocukluk travmasıyla baş etmeye çalışacak; Sam
ve Patrick aracılığıyla gerçek dünyayı tanımaya başlayacaktır.
Amerikalı romancı Stephen Chbosky'nin kendi
kitabından sinemaya uyarladığı film, ilgiyi hak eden bir büyüme hikayesi.
Başrollerde son dönemin en yetenekli genç oyuncularından Ezra Miller Logan
Lerman ve Emma Watson izliyoruz.
5-Can Dostum-1997
Will Hunting (Matt Damon) Massachuset üniversitesinde çalışan
bir hademedir. Aynı zamanda çok zeki ve öğrenmeyi seven biridir. En yakın
çocukluk arkadaşları ile bilikte zaman zaman Mahalledeki diğer genç gruplar ile
kavgaya ederler. bu yüzden başı kanunla derttedir ve son yaptığı kavgadan
dolayı hapise gönderilir. Daha önce Will'in yeteneğini fark edip araştıran
üniversite profesörü bir şartla Will'e kefil olup hapishaneden çıkarılmasını
sağlar. Tek şart Will'in bir terapist tarafından tedavi edilip içindeki öfkenin
dindirilp iyileşmesini sağlamak. Will terapist Robin
Williams ile birlikte hayatını yeniden yönlendirmeye başlayacak, en yakın
arkadaşı Ben Affleck ve yeni tanıştığı kız arkadaşı bu konuda
ona destek olacaklar
6.Akıl
Oyunları-2001
Nash,
öğrencilik yıllarından itibaren hayaller görmeye başlar. Mezuniyetinden sonra,
zamanla paranoid şizofreni olur; fakat hasta olduğunun farkına
varamaz. Bir konferans sırasında aniden bir psikiyatristin karşısına çıkması
ile olaylar zinciri değişir. Hastaneye yatar ve bu nedenle akademik
çalışmalarından uzaklaşır.
Hastalığı
kendi çocuğuna zarar vermesine neden olacak noktaya gelince eşi yeniden
hastaneye gitmesi gerektiğini düşünür. Uzun süre hasta olduğunu kabul edemese
de sürekli gördüğü kız çocuğunun hiç büyümediğini fark eder. Bu durum onun
hastalığını kabul etmesini sağlar. Nash, yaşadığı hayali gerçekleri görmezden
gelerek onlarla yaşamaya çalışacaktır. Gördüğü tedaviler etkili olmasa da eşi
ve eski iş arkadaşlarının desteğiyle her şeye yeniden başlar. Kendi akıl
hastalığını yine kendi aklı ile dizginleyerek akademik çalışmalarına yeniden
hız verir. Tekrar üniversitede ders vermeye başlar. Sonunda gösterdiği sıradışı
mücadeleyle şizofreni ile birlikte yaşamına devam eder. Ve tarih bu müthiş
dehaya, akıl hastalığını yine aklıyla yenerek hayatının geri kalanını bilime
adamasından ve hastalığının başlamasından evvel yaptığı buluşlardan dolayı Nobel
Ekonomi Ödülünü armağan
eder.
7.Yaşamın Kıyısından
Kartpostallar-1990
Hollywood'un en tanınmış aktrislerinden biri
olan Suzanne Vale (Meryl Streep), uyuşturucu madde bağımlılığı olan düzensiz
bir hayatın içinde sürüklenen bir kadındır. Sık sık ani bayılmalar yaşayan ve
hafıza problemleri yaşayan başarılı aktris rol aldığı son filmin setinde enkaz
halindedir. Kuliste odasına doğru yürürken karşısına bir uyuşturucu satıcısı
çıkar ve sonrasında Suzanne kendisini hastaneye yetiştirmeye çalışırlarken
bulur. Burada tedavi altına alınır ve bu süreçte her şeye sıfırdan başladığı
temiz bir hayata kavuşmaya karar verir. Ta ki annesi ziyaretine gelene kadar...
8.Atlara Fısıldayan Adam-1998
14 yaşındaki kızı Grace’in, çok sevdiği atının sırtındayken kaza geçirmesi üzerine, bir dergi editörü olan annesi Annie, kızının kaderinin atıyla ayrılamaz biçimde bağlantılı olduğunu fark eder ve Atlara Fısıldayan Adamlar olarak bilinen sorunlu atları tedavi etmeleriyle tanınan at uzmanı seyislerden birini bulabilmek amacıyla bir kampanya düzenler.
Sonunda Tom Booker (Robert
Redford) adlı bir seyisin
Montana’da bu işi yaptığını ve çalışmalarıyla adeta efsaneleştiğini öğrenir.
Bunun üzerine kızı Grace ile Pilgrim adlı atını yanına aldığı gibi karavanıyla
Montana’ya doğru yola çıkar. Tom Booker, bu kaza sonucunda darmadağın olan
hayatları kurtarmak için çaba gösterirken şefkatli at bakıcısıyla kızın annesi
arasında sevgi çiçekleri filizlenmeye başlayacak ve bunun sonucunda hem harika
hem de trajik sonuçlara yol açacak bir aşk doğacaktır.
9.Guguk
Kuşu-1975
Orijinal ismi "One Flew Over the Cuckoo's Nest" ve aynı isimli kitaptan sinemaya
uyarlanan film, akıl hastası numarası yaparak güvenlik önlemleri daha az olan
bir akıl hastanesine sevkedilen bir mahkumun (Jack
Nicholson) geçirdiği
zamanı konu alıyor. Mahkum, bu süre içerisinde hem kaçma planları yapıyor hem
de akıl hastanesindeki diğer hastalarla farklı bir diyalog kuruyor.
Terapilerdeki kendi başına buyruk hareketleri ve özgürlüğe olan düşkünlüğü
nedeniyle diğer hastalara kötü örnek olduğunu düşünen baş hemşire Mildred (Louise Fletcher) ile de büyük sorunlar yaşıyor. Milos Forman tarafından yönetilen film, tüm
zamanların en iyi filmlerinden biri olarak gösteriliyor. Jack Nicholson'ın
ustaca sergiledigi rölü onun bugün geldiği noktanın tesadüf olmadığını
göstermektedir.
10.Equus-1977
Psikaytr Martin Dysart, İngiltere’nin
Hampshire vilayetinde gerçekleşen korkunç bir vukuatı analiz etmektedir. Alan
Strang isimli,henüz 17 yaşındaki genç bir seyis, delici bir cisim kullanarak
altı atı kör etmiştir. Dystart, bu vahşetin hangi unsurlara bağlı olarak
geliştiğine dair mesleki bir merak içindedir. Dikkafalı, ateist bir baba ile
inançlı ve nazik bir annenin tek oğlu olan Alan’ın beynindeki iblislerin kökeni
nedir? Gerçekte neler olmuştur?
Peter Shaffer’ın 1973 tarihli aynı adlı oyununun
sinema için hazırlanmış bir versiyonu. “Normal” kavramına dair cesur bir
sorgulama…
11. İkili Oyun (The Thomas Crown Affair)-1999
Genç, yakışıklı , başarılı, çapkın ve milyarder
bir iş adamı olan Thomas Crown (Pierce
Brosnan) kimliğini
saklı tutarak topladığı bir tabloyu çalmak işin soygun planlar. Pürüzsüz olarak
sonuçlanan soygundan sonra kendisini hiç görmemiş olan elemanların paylarını
ödeyip savan Crown, sigorta şirketinin ödeme yapmasını beklemeye başlar. Olayı
soruşturan sigorta müfettişi Catherine (Rene Russo) bir detektif olan Michael
McCann'a yardım eder. Michael işi ciddiye alırken, Catherine ve Thomas arasında
aşkın olması işleri karıştıracaktır.
12.Maurice-1987
Edward Morgan Forster’in romanından, beyaz
perdeye aktarılan "Maurice" bir erkeğin kendini “tanıması ve keşfetmesini, eşcinselliğe
yönelişini ingiltere’deki sınıf sistemininde eleştirdiği bir romandan uyarlama
sinema filmi..
13.Aklım Karıştı (Girl,Interrupted)-1999
Susanna
Kaysen (Winona Ryder), 1967 Nisan'ında 18 yaşındadır ve
aşırı bir aspirin dozajından sonra kendi isteğiyle
Claymoore akıl hastahanesine girer ve orada bir yıldan fazla kalır. O zaman
Amerika Birleşik Devletleri kanunlarına göre akıl hastahanesine girebilmek için
ya bir velinin ya da reşit olan kişinin imzası gerekiyor, ancak bu imza aynı
zamanda o kişiye düzelene kadar oradan çıkma yetkisini elinden alıyordu. Film,
bu kuruma zayıf bir anında yakalanıp kurtulamayan kişinin çaresizliğini ve
gayretini dile getirmektedir.
Susanna,
ilacı intihar maksadıyla aldığını kabullenememektedir. Aylar geçtikçe deliler
arasından kurtulmanın yollarını arar. Bu arada bir karizmatik bir sosyopat olan
Lisa Rowe (Angelina Jolie) ve orada etrafında oluşturduğu
grupla tanışır ve dahil olur. Bu gruptaki arkadaş ve aynı zamanda yoldaşları
Polly "Torch" Clark (Elisabeth Moss),
Georgina Tuskin (Clea DuVall), Daisy Randone (Brittany Murphy), Janet Webber (Angela Bettis),
Cynthia Crowley (Jillian
Armenante). Susanna, bilhassa Lisa'dan etkilenmektedir.
Film, kısacası dışarının deli dediği
insanların aslında herkes gibi, ama biraz daha tutku ve aşkla bir tike sarılıp
bırakamayan kişiler olduğunu gösterir. Hastanenin tedavisinin ne kadar yüzeysel
olduğu, genç kişiliklerdeki derin sorunların hasta bakıcıların gülemsemesi,
psikoterapi, ilaçlar ve bunlara yeterli cevap vermediğine karar verilince de
izolasyon ve elektro şokla çözülmediğini seyircilere göstermektedir
14.İlişki Durumu:Karmaşık (It’s Complicated)-2009
Jane'in üç yetişkin çocuğu ve boşandığı eski kocası avukat Jake'le dostça bir ilişkisi vardır.
Fakat Jane ve Jake oğullarının mezuniyeti için kendilerini şehir dışında bulduklarında, işler karışmaya başlar.Birlikte yedikleri yemek yeni bir ilişkinin başlangıcı olur.Jake, Agness'le evlidir.Jane'in mutfağını mimar Adam, Jane'e aşık olmaya başlar, ancak yeniden alevlenen bu aşkın ortasunda kalır
15.Antwone Fisher-2002
Deniz Kuvvetleri mensubu olan Fisher, içindeki öfkenin nedenini anlayabilmek için profesyonel yardım alır ve bir psikologla görüşmeye başlar.Bu yolculuk onu, yıllardır görmediği ailesini aramaya itecektir.Çocukluğunda yaşadığı travmatik olaylar da ancak bu şekilde açılabilecektir
16.JIMMY P.-
2013
İkinci dünya savaşının
ertesinde, Jimmy Picard,Fransa'da savaşmış bir kızılderili olarak Kansas'taki
Topeka askeri hastanesine sevk edilir. Bu hastane beyin hastalıkları konusunda
uzmanlaşmış bir hastanedir. Jimmy Picard baş dönmesi ve sağırlık
gibi birçok hastalıktan muzdariptir ve hastalığıyla ilgili psikolojik
nedenler bulunmadığında konulan teşhis şizofreni olur. Hastane yönetimi bir
Fransız psikanalistin de fikrini almaya karar verir: Georges Devereux.
Jimmy P., asla
karşılaşmayacak olan ve aralarında hiçbir ortak nokta bulunmayan bu iki adam
arasındaki dostluğun başlangıcı olan karşılaşmayı konu alıyor. Jimmy'nin
hatırladığı hatıralar ve rüyaları, birlikte yaşadıkları bir deneyim oluyor.
Devamı Gelecek....
Hiç yorum yok: